Malcom X

Öğrencilerimiz KALEM projesi değerler eğitimi kapsamında eşitlik değerinin önemine vurgu yapmak için Malcom X'in hayatı, Müslüman oluşu, mücadelesi ve değerleri uğruna şehit edilmesini bir program düzenleyerek anlattılar. Bu güzel programdan ötürü kendilerine teşekkür ediyoruz.

Malcolm-X’in hayatına baktığımızda yaşadıklarından, mücadelesinden çıkarabileceğimiz birçok ders var:

Malcolm-X’ten öğreneceğimiz en önemli ders, İslam'ın dönüştürücü gücünün onu ne kadar değiştirdiğiydi. Eğer biz gerçekten İslam’ı öğrenir, anlar ve yaşamaya çalışırsak bu gücü içimizde biz de bulabiliriz . Malcolm-X,  bu güçle siyahilerin kölelikten nasıl kurtulacağından bahsetmiştir. Malcolm-X’in Müslüman olmadan önce suç dolu, yozlaşmış, zayıflık ve güçsüzlük dolu bir hayatı vardı, bu hayattan tamamen farklı bir hayata geçmesi kendi kendini eğitmesi, yetiştirmesi, 20. yüzyılın en büyük devrimcilerinden biri haline gelmesi, onurlu ve saygın bir yaşam sürmesi; dünyanın çeşitli yerlerinde zulme uğrayan, ötekileştirilen, temel insan haklarından bile mahrum bırakılan insanlara ilham vermiştir.

İslam onun için sadece Allah’a kul olunma bilinci ile kula kul ve köle olmamakla gerçek özgürlüğün diğer adıydı. İslam onun için insanın temelinde ahlak ve erdemlilik olan kendini biliş ve buluş süreciydi. Böylelikle insan, var oluşunun esas gayesini anlayacak, kendinden başlayarak çevresini, toplumu değiştirecek, olgunlaştıracaktı. Sadece insanın değil, yaratılmış tüm varlıkların evrendeki yeri ve düzenine katkı sunacaktı. Anlamı, esenlik demek olan İslam’ın ihya yani hayat veren, yaşatan anlamına gelen bu dönüştürücü gücünden dersler alınabilir. Yani bireysel veya toplumsal sorunların çözümünde bu ahlakî temellere dayanan bakış açısı bence bu siyahî topluluğun bir parçası olmayan bizler için bile Malcolm-X hakkında ilham verici bir şey.

Kendi zamanımızda İslam’ı nasıl yaşayabiliriz? Nasıl yeni bir bakış açısı geliştirebilir ve onu bugün karşı karşıya olduğumuz yeni sorunlara uygulayabiliriz? Malcolm-X’in İslam’dan anladığıyla, bireyi ve toplumu olduğundan daha önemli bir değerliliğe taşımak için yaptıkları gibi özümüzde var olan gücümüzü nasıl kullanabiliriz? Bence bu onun hayatından öğrenilmesi gereken en önemli ders. O cesaretiyle güçlülerin haklı olduğu hegemonyaya karşı her zaman hakkın, hukukun üstünlüğü olması gerektiği gerçeğini haykırdı. Korkmadan her daim adaleti ve hakkı savundu.  İslam’ın özüne temas eder etmez varlığının artık oyun kurucular nezdinde nasıl rahatsız edici bulunduğunu, hakikate kalbini açmış feraset sahibi bir müminin daha ilk sözünü söyler söylemez nasıl acil tehlikeli parolası ile katledildiğini anlamak, onun nasıl bir dava adamı olduğunu anlamaya yeter. O dik duruşuyla insanlara bugün de örnek olmaya devam ediyor. Son olarak şunu söyleyebiliriz Malcolm-X’in özgürlük ve adalet arayışı sadece AfroAmerikalılar için değil tüm dünya mazlumları içindi. Bugün Filistinlilere uygulanan vahşi soykırım, Doğu Türkistan’da uygulanan tecrit ve asimilasyon politikaları onun bu ahlaklı ve onurlu duruşunun ne kadar erdemli ve anlamlı olduğunun kanıtıdır. Bugün de böyle haktan ve özgürlükten yana olan asil ve kararlı duruşlara ve eylemlere ne kadar ihtiyacımız olduğu çok açık değil mi?